
FEDERASYONUMUZUN SUALTI KÜLTÜR MİRASININ KORUNMASINA YÖNELİK DALICI EĞİTMEN EĞİTİMLERİ DÜNYAYA ÖRNEK OLDU
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS) Türkiye Bülteni’nde, ülkemizin sualtı kültürel mirasının balıkadamlar tarafından korunmasıyla ilgili uluslararası ve ulusal kurumlarla federasyonumuzun 8 yıl önce dahil olduğu ve 2025’te aldığı kararlarla yeni bir boyuta taşıdığı dalıcı eğitim çalışmalarının CMAS, Almanya ve Portekiz’de uygulanarak örnek alındığı, Türkiye’nin ise dünyaya örnek teşkil ettiğine dikkat çekildi.
ICOMOS Türkiye Bülteni’nin 2. sayında (Kış 2025) yayımlanan Sualtı Arkeoloğu Dr. Ceyda Öztosun imzalı haberde, federasyonumuzun temel branşlarından donanımlı dalış merkezlerimiz, dalıcı ve dalıcı eğitmenlerimizin ülkemizin sualtı arkeolojisini korumadaki önemine, ulusal ve uluslararası kuruluşların paydaşlığında yaptığımız faaliyetler ve aldığımız kararların dünyada referans alınacak örnek çalışmalar olduğuna vurgu yapıldı. Sualtı arkeolojisinin korunması için ulusal ve uluslararası platformlarda birçok akademik ve saha çalışmasıyla tanınan ve ülkemizin sualtı kültürel değerlerinin korunmasında çok değerli katkıları olan Dr. Ceyda Öztosun, 2018’de federasyonumuza üye balıkadamlara yönelik federasyonumuz ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğiyle başlatılan “Sualtı Kültürel Mirasının Korunması” Eğitmen Eğitim Programı’nın bu alanda dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir faaliyet olduğuna yer verdi. Dr. Öztosun, federasyonumuzun yeni dönem başkanı Kadir Sağlam yönetiminde programda güncelleme yapıldığına, tüm tecrübeli dalıcıların “Sualtı Kültürel Mirasının Korunması eğitimini almasının zorunlu hale getirildiğine dikkat çekti.
Dr. Öztosun, kaleme aldığı haberde 8.500 kilometreyi aşan kıyı şeridimizdeki arkeolojik batıkların sadece sualtı arkeologları tarafından bulunması, bunların sahil güvenlik ya da deniz polisi tarafından korunmasının yetersizliğinden ve olanaksızlığından hareketle “koruma” olgusunun halka yayılmasının altını çizdi. Dalıcılarımızın sualtı kültür mirasının korunmasında en büyük paydaş grubunu oluşturduğunu ifade eden Dr. Öztosun, haberinde federasyonumuzun bu konudaki çalışmaları ve bunun önemi, dünyadaki yansımaları, paydaşlarımız, sualtı kültürel mirasımızla ilgili şu bilgilere yer verdi:
“Kıyı şeridimizdeki sualtı varlıklarının tamamının bulunması muhtemelen birkaç asırı alacaktır. Yalnızca Akdeniz Üniversitesi tarafından Hatay-Antalya arasındaki kıyı şeridinde son 12 yılda bulunan arkeolojik batıkların sayısı 410 olmuştur. Sualtı kültür mirasının korunması gibi bir alanda sualtına en çok inenler yani dalıcılar en büyük paydaş grubunu oluşturmaktadır. UNESCO Genel Merkezi, UNUESCO Türkiye Milli Komisyonu, ICOMOS Türkiye Milli Komitesi ve Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen bir programla Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) ve Akdeniz Üniversitesi tarafından 2018 yılında ‘Sualtı Kültürel Mirasının Korunması’ başlıklı bir kitap hazırlandı. Kitabın hemen ardından TSSF’ye üye Balıkadam Eğitmenlerine yönelik olarak ‘Sualtı Kültürel Mirasının Korunması’ Eğitmen Eğitimi Programları düzenlendi. İkisi Antalya’da (Kasım 2018 ve Mayıs 2019), biri İstanbul’da (Mart 2019) ve biri İzmir’de (Mart 2020) olmak üzere dört kez düzenlenen programa toplam 398 eğitmen katıldı.
Dünyada bu alanda ilk kez organize edilen bu programda hem TSSF’nin bağlı bulunduğu Dünya Sualtı Federasyonu (CMAS) hem UNESCO UniTwin Sualtı Arkeolojisi Network hem de ICOMOS Uluslararası Sualtı Kültür Mirası Komitesi tarafından yakından takip edildi. Bu programın amacı, sualtı kültür mirasıyla karşılaşma olasılığı en yüksek olan tüm dalıcıların bu konuda bilinçlendirilmesi, koruma bilincinin artırılması ve koruma sürecinde katılımlarının sağlanmasıdır. Program ayrıca su altında karşılaşılan eserlerin yetkili birimlere bildirilmesi gerekliliğini aktarmakta, böylece arkeologlar tarafından eserlerin tespit edilmesini sağlamaktadır. 2024 yılı sonuna kadar pek çok batık bu program sayesinde belgelenmiştir.
TSSF’NİN PROGRAMI, CMAS, ALMANYA VE PORTEKİZ TARAFINDAN UYGULANMAYA BAŞLANDI
Türkiye’de başlamış olan bu program CMAS Bilim Kurulu tarafından da uygulanmaya başlamış, bu kapsamda ‘Sualtı Kültür Mirasının Korunması’ adıyla yeni bir kitap hazırlanmıştır. Aynı amaçla UNESCO ve CMAS arasında bir anlaşma imzalanmış, bu alanda UNESCO ile CMAS arasında eğitime yönelik iş birliği programları hayata geçirilmiştir. Türkiye’de uygulanan programın bir benzeri Portekiz’de hayata geçirilmeye başlanmıştır.
2025 yılında, yeni seçilen Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu yönetimi bu programı ikinci aşamaya taşımaya karar vermiştir. TSSF Başkanı Kadir Sağlam tarafından verilen bilgiye göre artık Türkiye’de tüm tecrübeli dalıcıların ‘Sualtı Kültür Mirasının Korunması’ eğitimini alması zorunlu hale getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda bu alanda eğitim alan TSSF Eğitmenleri Akdeniz Üniversitesi tarafından ek bir eğitimden geçirilecek, bir üst sertifikaya geçmek isteyen tüm dalıcılar bu eğitmenlerden söz konusu eğitimi alacaklardır. TSSF Yönetmeliğine dahil edilen bu uygulama 25-26 Ocak 2025’te Antalya’da yapılan ve Türkiye’de tüm faal eğitmenlerin katıldığı toplantıda ilan edilmiştir. Türkiye’de yapılan bu uygulamanın Almanya Sualtı Federasyonu (VDST) tarafından uygulanması isteği Federasyon Başkanı Dr. Uwe Hoffman tarafından 23 Ocak 2025 Almanya Dusseldorf Boat Show’da dile getirilmiştir.”
Dr. Ceyda Öztosun’un ICOMOS Türkiye Bulteni’ndeki yazının tam metnine bu linkten ulaşabilirsiniz. https://www.icomos.org.tr/Dosyalar/ICOMOSTR_tr0656847001741947564.pdf
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu